Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Harvard Üniversitesi, müslümanları şaşırtacak bir olaya imza attı.
Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kütüphanesi girişine Kur'an'ı Kerim'den bir ayet astı. Adalet kavramını en iyi anlatan ifadelerin bir araya getirildiği "Adalet Sözcükleri" (Words of Justice) isimli sergi kapsamında, Nisa Suresi'nin 135. ayetine de yer verildi.
FAKÜLTEDEN KUR'AN AYETİNE ÖVGÜ
Zaman gazetesinin haberine göre; fakülte yönetimi tarafından adaletin, "tarihteki en büyük anlatımlarından biri" olarak tanımlanan ayet, Aziz Augustinus ve Magna Carta'dan alıntıların bulunduğu giriş bölümüne konuldu.
İnsanları, sonuçları ne olursa olsun adil olmaya çağıran Nisa Suresi'nin 135. ayetinde mealen şöyle deniliyor: "Ey iman edenler! Haktan yana olup var gücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin. Allah için şahitlik eden insanlar olun. Bu hükmünüz ve şahitliğiniz isterse bizzat kendiniz, anneniz, babanız ve yakın akrabalarınız aleyhinde olsun. İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun; çünkü Allah her ikisine de sizden daha yakındır. Onun için, sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın. Eğer dilinizi eğip bükerek gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün şahitlikten kaçarsanız, iyi bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır."
DEKAN MİNOW: ADALETİN GÜCÜ BASTIRILAMAZ
"Bu duvarlardaki deyişler, adalet düşüncesinin gücünü ve bastırılamaz oluşunu ortaya koyuyor" diyen fakülte dekanı Martha Minow, sergideaktarılan ideallerin adalet peşinde koşan herkes için bir umut kaynağıolmaya devam edeceğini söyledi.
[B][CENTER]
Nisa Suresi'nin 135. ayetine de yer verildi.
Siz önce Nisa suresinin 34. ayetini aciklayin 135 geliriz yavas yavas sayin Mumin kardesim!!!
Er olanlar kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kerre Allah birini diğerinden üstün yaratmış bir de erler mallarından infak etmektedirler, onun için iyi kadınlar itaatkârdırlar, Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileri de gaybı muhafaza ederler, serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince: evvelâ kendilerine nasıhat edin, sonra yattıkları yerde mehcur bırakın, yine dinlemezlerse döğün, dinledikleri halde incitmeye behane aramayın, çünkü Allah çok yüksek, çok büyük bulunuyor
Siz önce Nisa suresinin 34. ayetini aciklayin 135 geliriz yavas yavas sayin Mumin kardesim!!!
Er olanlar kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kerre Allah birini diğerinden üstün yaratmış bir de erler mallarından infak etmektedirler, onun için iyi kadınlar itaatkârdırlar, Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileri de gaybı muhafaza ederler, serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince: evvelâ kendilerine nasıhat edin, sonra yattıkları yerde mehcur bırakın, yine dinlemezlerse döğün, dinledikleri halde incitmeye behane aramayın, çünkü Allah çok yüksek, çok büyük bulunuyor
Tefsir Elmalili Hamdi Yaziri'indir!
Öncelikle öyle niyaz ederim ki Hakk sizi istikamet üzere eylesin...
Kur'an da böyle ifadeler sadece Nisa:34 de geçmiyor bildiğiniz üzere...
Fakat kafirler, müşrikler ve münafik olanlar (sizi kasdetmiyorum, yanlış anlamayın, mutlaka siz cevabını öğrenmek için sormuşsunuzdur) böyle ayet ve hadisleri her zaman mevzu bahis ederek, kendi akıllarınca Kelamullah'a bel altı vurmak istemekteler...
Evet böyle ayet ve hadislerin varlığı tartışılmaz... FAKAT, Hakk Taala yorumunu insanlara bırakmış.
İmam Ali'nin 40 süpürge sapı= 40 sopa değnek olayını ve
Ömer bin Hattab ile İmam Ali'nin "çok ahlanan adamın dilini kesme" (!) usulündeki farklılıklarını hatırlatıyorum...
Yani Allah, bu ayetleri insanların "kasesine" bırakıyor... Aklı kıt olan hanımını eşek sudan gelinceye kadar... Aklı salim olan, şeriate boyun eğiyor, hem de karıncayı bile incitmiyor...
Mutlaka hatırlamışsınızdır...
Soruyu Kur'ana muhalif olmak için sormadığınızı temenni ederek, iyi hafta sonları diliyorum.
Hu!
Dabbeciğim örnek verdiğim kıssaları bilmiyorsanız sorun anlatayım... Sen şu profeti yere göğe sığdıramayınca biliyordur deyip sadece üstünkörü geçtim olayların isimlerini hatırlatarak...
"Profet"in ateyiz olduğunu söylediğin iyi oldu... ALEVİ DEĞİL YANİ
Dabbeciğim örnek verdiğim kıssaları bilmiyorsanız sorun anlatayım... Sen şu profeti yere göğe sığdıramayınca biliyordur deyip sadece üstünkörü geçtim olayların isimlerini hatırlatarak...
"Profet"in ateyiz olduğunu söylediğin iyi oldu... ALEVİ DEĞİL YANİ
Tamam ögrendin iste...
Hadi acikla bakalim 34.ayeti
Başka bir başlık açalım orada tartışalım kadın-erkek statüsünü Kur'an ayetleri ve hadisler ışığında.. Hakikaten, güzel konu olur, burada konu kirlenmesin...
Konu 3:34 olmamasına rağmen yinede bu ayet üzerine birşey yazayım :-).
Mealleri karşılaştırdığınız zaman o ayette ''dövün'' kelimesi kimi çevirilerde vardır, kimilerinde yoktur. Birçok mealde ''dövün'' yazar (Diyanet, Süleyman Ateş, Suat Yıldırım,...), bazılarında ise ''onları evden çıkarın'' olarak çevrilmiştir (Yaşar Nuri Öztürk, Edip Yüksel).
Edip Yüksel'in Kuran çevirisinde bu ayet ile ilgili güzel bir dipnot var:
“Onları çıkarın” ifadesi de, yanlış olarak “onları dövün” diye çevrilmiştir. “Daraba” kelimesi çok anlamlı bir kelime olup Kuran’da bağlamına göre farklı anlamlara gelir: Seyahat etmek, dışarı çıkmak: 2:273; 3:156; 4:101. Vurmak: 2:60,73; 7:160; 8:12; 20:77; 24:31; 26:63; 37:93. Dövmek: 8:50; 47:27. Ortaya koymak: 43:58; 47:27. (Örnek) vermek: 14:24,45; 16:75,76; 16:112; 18:32,45… Sorumluluğu kaldırmak: 43:5. Mahkum olmak: 2:61. Kapamak, vurmak: 18:11. Örtmek: 24:31. Açıklamak: 13:17.