![]() |
Ahmet Kayayı seviyor ve anıyoruz.Sensiz 12. Yıl GÖZÜM
Ahmet Kaya İlişkili hareketler Yusuf Hayaloğlu, Çetin Oraner Ahmet Kaya (28 Ekim 1957,[1] Malatya - 16 Kasım 2000, Paris), Türkiye'de 1980 ve 1990'larda çıkardığı albümler ve verdiği konserlerle tanınmış, anne tarafından Türk, baba tarafından Kürt kökenli[2] şarkıcı ve besteci. 1957 yılında Malatya'lı bir ailenin beşinci çocuğu olarak doğdu.[2] Babası Sümerbank mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da okudu. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştı. Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972'de İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç ettiler ve okulu bırakmak zorunda kaldı. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını bir belgeselde şöyle dile getirdi: « Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: 'Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep...' Bana dedi ki: 'Rica ederim.' Öyle bir ağrıma gitti ki: 'Ben de sana rica ederim,' dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim.[3] » On altı yaşında yasadışı afiş basmaktan hapse atıldı.[2] Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu ve Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi. 1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada askeri orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu. İlk profesyonel çalışmaları [değiştir] İşsizlik sebebiyle ekonomik zorluklar çeker. Bu sırada eşi kendisinden ayrılır. Bu ekonomik sorunlarından kurtulmak umuduyla kendi deyimiyle "sistemin tersine hareket" ederek hapse girmeye çalışır. Nihayetinde uzun uğraşılar sonucu çıkardığı Ağlama Bebeğim albümünü 1985 yılında yayımlar. İstanbul Şan Tiyatrosu'nda küçük bir konser verir. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır fakat daha sonra sansürü kaldırılır. 1985'te ikinci albümü Acılara Tutunmak için birinci albümde olduğu gibi Değişim Stüdyosu'yla anlaşır. Stüdyonun sahibi, o sıralarda Metris Askeri Cezaevi'nde olan Selda Bağcan'ın kardeşi Sezer Bağcan'dır[4]. Cezaevinde tanıştığı 12 Eylül Darbesi mağduru[5] Gülten Hayaloğlu ile Ahmet Kaya'nın tanışmasına aracılık eder. Albüm yayımlandıktan sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkûm olan Nevzat Çelik'in Şafak Türküsü şiirini Ahmet Kaya'ya iletir. Böylelikle geniş kitlelerce tanınması sağlanan albüm, 1985 yılında yapılıp 1986'da piyasaya çıkan Şafak Türküsü olur. Bu albümde aranjör Oğuz Abadan'la çalışır ve hemen hemen tüm besteleri kendisi yapar. Aynı yıl An Gelir albümünü yayınlar. 1987 yılında kızı Melis doğar. Yusuf Hayaloğlu ile tanışma [değiştir] Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve şiirleriyle tanışır. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu'na ait olduğu Yorgun Demokrat adlı albümü 1987 yılında yayımlanır. 1988 yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan Başkaldırıyorum albümü çıkar. Ardından 1989 yılında sadece bağlama ve vokalin ile oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan Resitaller-1 yayımlanır. Aynı yıl Osman İşmen'in düzenlemesiyle, sözlerinin büyük çoğunluğunu Hayaloğlu'nun yazdığı İyimser Bir Gül albümü çıkar. 1990 yılında Resitaller-1'in devamı niteliğinde olan Resitaller-2 albümü yayımlanır. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan Sevgi Duvarı isimli albümünü çıkartır. Şarkılarım Dağlara albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırmıştır.[6] Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıda geçen Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, konser vermesi yasaklanır.[7] 1990 yılında Tatar Ramazan ve 1992 yılında Tatar Ramazan Sürgünde filmlerinin müziklerini yaptı. 1994 yılında prodüksiyonunu Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu'nun yaptığı, Kanal D'de yayınlanan Ahmet Abi'nin Vapuru programını yapar. Bu program sadece 13 hafta sürer. Bu programa Nihat Akgün'ün katılması ve JET-PA'nın sponsorluğunu yapması büyük eleştiriler alır.[kaynak belirtilmeli] Müzikal tarzı [değiştir] İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Ahmet kayanın tarzı pop, Türk halk müziği ve arabesk kategorilerine tam olarak dahil edilemediği için özgün müzik denilmeye başlandı.[8] Kendisi müzik tarzının devrimci arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıktı.[9][ölü/kırık bağlantı][10] Sözlerini kendisinin yazdığı bestelerle beraber, Attilâ İlhan, Can Yücel,Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe, Ahmed Arif gibi tanınmış şairlerin şiirlerini de bestelemiştir. Genellikle şarkılarında toplumsal meseleler işlenir. Toplam yirmiiki albümünde sadece bir Kürtçe şarkısı (Karwan) vardır ve bir tane de Kürtçe açılış bulunur.[kaynak belirtilmeli] Boğaziçi Üniversitesi'nde Ruhi Su ile tanışıp Mahsus Mahal isimli türküyü çaldığı zaman, Ruhi Su bağlamanın bu şekilde, at teper gibi çalınmayacağını söyler. Yıllar sonra Ahmet Kaya bir konserinde bağlama çalarken bu olaya nüktedan bir gönderme yaparak "Bağlama böyle de çalınır," der.[kaynak belirtilmeli] Hakkındaki suçlamalar [değiştir] Müzik kariyeri boyunca bölücülük yaptığı iddialarıyla birçok albümü toplatıldı ve konserleri iptal edildi.[kaynak belirtilmeli] 10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında: "Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum." dedi. Bunun sözleri üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfür etmeye ve kendisine çeşitli eşyalar fırlatmaya başladılar.[11][12] Kaya, MGD görevlileri tarafından kongre salonundan olağan koşullarda dışarıya çıkartıldı.[13] Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya'nın 1993 yılında Berlin'de Kürt İşadamları Derneği'nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanması[14] üzerine "Bölücü PKK örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.[15] Haziran 1999'da Türkiye'den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda gıyabında toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.[16] Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi.[17][18] 1999 yılında Münih'de PKK yanlıları tarafından düzenlenen konserde ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden Hürriyet Gazetesi haberi için hakkında DGM tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı.[19] 9 Şubat 2000 yılında Zaman Gazetesi'ne yaptığı röportajda "Ben 3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim dedim" diyerek yalanladı.[20] 1999'da Almanya'nın Münih şehrindeki Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivali isimli organizasyonda söylediği ve içinde "Kürdüz Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi Apo'yu özledik" sözleri geçen şarkısı nedeniyle eleştirildi. Daha sonraları Gülten Kaya yaptığı bir açıklamada Ahmet Kaya'nın Apo'nun PKK mensuplarına yaptığı silah bırakma çağrısı üzerine bu şarkıyı yaptığını söyledi.[21] 1999 Mart ayında Ordu Valiliği, Ahmet Kaya'nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı.[22] Ahmet Kaya, yasal suçlamaların yanı sıra çeşitli kesimlerce lüks içinde yaşarken yoksulluk edebiyatı yapmakla suçlandı.[2] Bu eleştirilerle ilgili olarak yöneltilen bir soruya şu şekilde yanıt verdi: {{Cquote|Benim hiç 'Mercedes'im olmadı. Şimdiki arabam 'Mercedes'den daha pahalı, cip olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım bunlar önemli şeyler, yani... Biz insanların yoksulluğunu savunmadık, bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk... Yani ben cipe binsem 'Mercedes'e binsem bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum, bu önemli... Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca. Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım. Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez...[3] Ölümü [değiştir] Ahmet Kaya'nın Père Lachaise Mezarlığı'ndaki kabri, Paris. Ahmet Kaya, 2000 yılında Hoşçakalın Gözüm isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde Karwan isimli şarkıyı seslendirdi.[23] Cenaze merasimi Paris Kürt Enstitüsü'nde yapıldı.[kaynak belirtilmeli] Ölümünden sonra, 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği Dinle Sevgili Ülkem isimli bir albüm yapılmış , Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu Hoşçakalın Gözüm, Biraz da Sen Ağla albümü yayımlandı. Père Lachaise Mezarlığı'nda bulunan mezarı 2003 yılında tekrar düzenlendi. Mezar ağırlığının yaklaşık 3,5 ton olduğu söylenmektedir. [kaynak belirtilmeli] Üzerine kardelen motifleri, enstrümanlar, Kastamonu yazması deseni, İstanbul silueti, şarkı sözleri ve büstünün bulunduğu bir mezardır.[24][ölü/kırık bağlantı] Kalsın Benim Davam. ve Gözlerim Bin Yaşında (Aralık 2006) adlarında dört albümü daha yayınlanmıştır. 4 Eylül 2007'de, Türkiye'de kendi ismine açılan tek yer olan, Ahmet Kaya Halk Evi Batman'da açıldı.[25] 2009 yılında AKP hükümetince mezarının Paris'ten Türkiye'ye taşınması konusunda fikirler ortaya atıldı.[26] Ahmet Kaya'nın kabri halen Paris'in Père Lachaise Mezarlığı'nda yer almaktadır. Haziran 2012'de Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ahmet Kaya Özel Ödülü verileceği açıklandı. İlk ödülü Kaya'nın bağlamacısı Ümit Yılmaz'ın alacağı söylendi. [27] vikiped aramızda ayrılışının yıl dönümüne 15 gün var ama ben şimdiden ışıklar içinde yat ahmet kardeşim diyorum, ülkemiz abd emperyalizminin taşeronluğunu yapıyor, dost komşumuz kalmadı. saygıyla anıyorum.. can kardeşim... |
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Emeğine sağlık , sevmeyen yokdur bu adamı fazla söze gerek yok.
|
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Ağlama Bebeğim Aglama bebek aglama sende Umut sende yarin sende Yagmur gibi gözlerinden akan yas niye Bu suskunluk bu durgunluk, sıkntın niye Cok uzakta öyle bir yer var O yerlerde mutluluk var Bölüsülmeye hazir bir hayat var Dalip dalip derinlere düsünmen niye Bu küskünlük bu darginlik, sıkıntın niye Cok uzakta öyle bir yer var O yerlerde mutluluk var Paylasilmaya hazir bir hayat var Ahmet Kaya |
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Çocukluğum çıraklıkta geçti, kir-pas içinde
Gençliğim korsan yürüyüşlerde, mitinglerde Hapse erken düştüm.. copla erken tanıştım Küçük voltalardan bıktım, usandım Şimdi uçsuz bucaksız ovalarda Adımlarımı saymadan, geriye dönüp bakmadan Usanmadan, bıkmadan Deli taylar gibi koşmak istiyorum Ve görüyorsunki aşkı beceremiyorum Beni kendi halime bırak yavrucuğum Ben yolumu nasıl olsa bulurum Upuzun çayırlarda yalınayak koşmak istiyorum Saçlarım rüzgara konuk..yüzüm dağlara dönük Göğsümün çeperini ölümle sınayan esaret Ve yüreğimi yararcasına zorlayan cesaret Kıyasıya vuruşsun istiyorum Koşmak.. koşmak istiyorum sevgilim Dönemezsem affet Firari gecelerin uzmanı olmuşum Bütün istasyonlarda afişim durur Beni bir çocuk bile bulur Dokunma bana çıldırırsın Dokunma bana sende ellerin tutuşur Koşmak istiyorum Eksozların, molozların, yağmaların kıyısından Onca insafsızlıkların, onca haksızlıkların Manzarasızlıkların, parasızlıkların Allahsızlıkların kıyısından Kimseye ve hiçbirşeye değmeden Ciğerlerimi yok edercesine koşmak istiyorum Koşmak istiyorum Şiirimin ve yumruğumun namusuyla Kavgaya karışmadan, tutuklanmadan ve küfür etmeden Kafamı kırarcasına koşmak istiyorum Avucunu son bir defa, ağlamadan tutmak istiyorum Gözlerim yüzüne küskün, sazım sevgine suskun Saati ayrılığa krmuşum olmaz teslimiyet Ziyan aklımı senle bozmuşum, içerim felaket Kurşunlara geleyim istiyorum Ölmek..ölmek istiyorum sevgilim Sağ kalırsam affet Firari acıların uzmanı olmuşum Bütün telsizlerde adım okunur Beni bir korkak bile vurur Dokunma bana fişlenirsin Dokunma bana, sende yanarsın |
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Servet kocakaya ile düeti en sevdiklerim arasında...saygıyla anıyorum
|
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
unutulmaz bir isim unutulmaz bir sanatçıydı onu anlatmak için kelimeler yetmez...
|
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Kum Gibi Martılar ağlardı çöplüklerde Biz seninle gülüşürdük Şehirlere bombalar yağardı her gece Biz durmadan sevişirdik Acımasız olma şimdi bu kadar Dün gibi, dün gibi çekip gitme Bırak da sarılayım ayaklarına Kum gibi, kum gibi ezip geçme Sonbahar damlardı damlarımıza Biz seninle sararırdık Aydınlansın diye şu kirli yüzler Biz durmadan savaşırdık Acımasız olma şimdi bu kadar Dün gibi, dün gibi çekip gitme Bırak da dolanayım ayaklarına Kum gibi, kum gibi ezip geçme Ahmet Kaya |
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
|
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Can Yoldaşım Yağmur yağar sel olurum Toprak döner toz olurum hey Seni sevdim gam çekmeden Gün ortasında ölürüm hey Canım benim can yoldaşım Gül teninde kara benim hey Canım benim can yoldaşım Gül teninde belan benim hey Gün doğarken meyhanede Bardağımda rakım benim hey Çorbamda tuzum közde biberim Belimde silahım benim hey Canım benim can yoldaşım Gül teninde kara benim hey Canım benim can yoldaşım Gül teninde belan benim hey Ahmet Kaya anıyoruz |
Cevap: AMET KAYAYI seviyoruz ve anıyoruz.
Çok güzel bir sesi ve türkülere kattığı ayrı bir renk olan ahmet kayayı bende anıyorum.Mekanı cennet olsun inşallah diliyorum.
|
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:00. |
Sitemiz tüm dünyaya açık, hiçbir ayrım yapmaksızın faaliyettedir. Sitemize katılmak için alevi olmanız şart değildir kapımız herkese açıktır ve herkes fikir ve düşüncelerini özgürce konuşabilir. Ayrıca tüm üyeler her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir. Her türlü sorumluluk yazan kullanıcıların kendisine aittir. Uygunsuz davranış vb. hareketler bazen site ekibinin gözünden kaçabilir. Bu yüzden uygunsuz davranış görülmesi durumunda, şikayetlerinizi iletişim bölümünden bildirirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır. Bu site, telif hakları Copyright ©2000 - 2011, Jelsoft Enterprises Ltd'e ait olan vBulletin® scripti ile tasarlandı ve kodlandı. Ayrıca sitemiz extra Php ve Ajax -jQ- ile güçlendirildi. Arama motoru optimizasyonu ise, vBSEO kullanılarak yapılmıştır.