22.06.14
|
#26
|
Yeni Üye
Üye
Üyelik tarihi: Feb 2013
Nereden: Rıza Şehri
Mesajlar: 10
Rep Puani : 20
|
Cevap: Hamdullah Çelebi şeriat mahkemesinde
Sevgili Kontratak can, soruma cevap vermemişsiniz. Sizin olumladıklarınızla ilgili bilgi istemiştim.
Bana göre Alevilerin yaşadıkları Aleviliğin kendisinden kaynaklı..Sizde çok iyi bilirsinizki Alevilik sınıflar, milletler, ırklar üstüdür. Devlet ne zaman ve niçin ortaya çıkmıştırdan yola çıkarsak:
Alevilerin devlet kurma istekleri olmaz, çünkü devletin doğası bir sınıfın, grubun, zümrenin,topluluğun diğerleri üzerindeki baskı aracıdır. Toplumsal gelişmelerin doğasını bizler değiştiremeyiz.. fakat değişen toplumsal yapılarda kendi inanç değerler ve hukukumuzla var olmaya çalışırız. Buna devlet içinde devlete rağmen var olmak diyebiliriz. Bu varlığı sürdürebilmenin hiçte kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Aynı nedenle Kendimiz iktidarda olmak istemeyiz..fakat değerlerimizin 3 lü saç ayağı sevgi adalet hak düşüncemizin hakim olmasınız isteriz. İsteriz çünkü demokrasinin de temeli olan bu üçlü saçayağı yalnızca bize değil mevcut koşullarda tüm insanlığın yararınadır/yararına da olmuştur..
Aynı nedenle tüm insanlığın ortak özlemi olan toplumsal yaşam tarzımız devletlerin kuruluşunda başat bir yoldur. Siz hiç ya insan illede insan, hak adalet demokrasi demeden iktidara gelmiş bir yönetim biliyormusunuz?Ülkemiz tarihinde zaman zaman düşünce ve bakış açımız iktidara hakim olmuştur. Fakat uzun süreli mümkün olmamıştır, çünkü yayılmacı politikalar benlik, insanın insana milletin- millete, ırkın ırka hakim olmak hırsını ekarte edemiyor. İktidar hırsı silahı bir yazgı misali yazık ki önce kendisine dönmüştür…
Yakın tarihimizde Osmanlı ve cumhuriyet tarihi kuruluş sonrası yaşadıklarımız gibi….Kurtuluş savaşına illede cumhuriyet koşuluyla destek verdik. İyide ettik.. Cumhuriyetin saltanata göre daha üstün ve ileri bir sistem olduğunu söyleyebilmek için Afganistanda kadın olmak gerekmiyor diye düşünüyorum…
Savaştan sonra ne olacağız diye sormamıştır değil… savaştan sonra cumhuriyet garantisi alınmıştır. Cumhuriyet neden oklarını bize yöneltti… Alevileri yanına alarak tek millet ve ötekileştirme mümkün mü sizce . Yukarıda anlatmaya çalıştığım kısır döngü tekerrür ediyor… … Bizim kaderimiz hep böylemi… Alevi tarihine bakarsak… Evet böyle… bu yüzden gelme gelme, dönme dönme; bu yüzden zorlu bir yol, bu yüzden ateşten gömlek, demirden leblebi, rıza lokması ….Bu yüzden bizde yola çağrı yoktur, yola duruş vardır. Bile isteye gönül birlikteliği….Yol böyle bir yoldur. Ne zamana kadar? İnsanlık tarih sürecinde, yeniden insanlığın zaferine kadar…
Sevgili can suların bulandığı, her kafadan bir ses çıktığı, herkesin çok bildiği ortamda Alevilik adına keskin sözler söylemek sorumsuzluğunu bir mürşitten beklemek bence doğru değil. Aslında hepimiz Alevilikle ilgili bir cümle kurarken Aleviliğin ve tüm alevilerin sorumlulğunu hissetmeliyiz.Tv.lerde çıkan sakallı adam kimdir bilmiyorum. Fakat, bildiğim şu ki görünen yüzün dışında.. yolun gerçek sahipleri de talipleri de vardır… Birlik toplantıları tamda sizin söylediğiniz gibi yapılmaya çalışılmıştır… Fakat dedelerimizden-talibimize kadar yoldan bu kadar uzaklaşmanın olduğu gerçekliğinde istenilen sonuçlar alınamıyor… kimimiz sınıfların, kimimiz milletlerin peşine düşmüşüz kimimiz benlik batağına saplanmışız…Kim dede kim değil bu bile net değil... Ortalıkta bir tane bile talibi olmayan dedeler mevcut.
Henüz Aleviliğin kendisini anlama bilme değil; mevcut görüşlerimize Aleviliği uyarlama telaşındayız. Hiç birimiz masum değiliz, Süreç arınma, kendini tanıma bulma ve anlama sürecidir. İçinde olduğumuz bulanık suların durulacağına ve daha BİR-DİRİ ve İRİ çıkacağımıza inancım ve itikatım tamdır.
Muhabbetle, sevgiler
|
Sponsor Reklamlar
|
|
|
Alinti
|