8 işçiye mezar olan madende işçiler iki kez iş bırakmıştı:
'Sonumuz diğer kardeşlerimiz gibi olmasın' demişti!
Bugün 8 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı Kozlu Maden Ocağı'nda çalışan işçiler, çalışma koşullarının kötü olduğunu ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu belirterek daha önce iki kez iş bırakmıştı. İşçiler, "Sonumuz Karadon'da ölen 30 işçi gibi olsun istemiyoruz" demişti.
Bugün 8 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı Kozlu Maden Ocağı'nda 07.30- 16.00 vardiyasında çalışan yaklaşık 400 işçi geçtiğimiz temmuz ayında mazeret izinlerinin verilmediği, rahatsızlıklarına rağmen doktora gitme taleplerinin kabul edilmediği, yedek kıyafet ve çizme verilmediğini belirterek iş bırakmıştı. İş bırakan işçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep etmiş, Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu ise işçilerin yaptıkları eylemin “yasa dışı” olduğunu iddia etmişti.
İşçiler “arkadaşlarımız burada kalp krizi geçirdi” demişti
İşçinin mazeret izinlerinin verilmediğini belirten GMİS Kozlu Şube Başkanı Şaban Kaptan, “Kaç tane arkadaşımız burada kalp krizi geçirdi. Islak elbiselerle çalıştırırlar. Yedek elbise vermezler. Birçok arkadaşımız kendi cebinden çizme aldı. Bizler odun değiliz. Bizler insanız. Bize üçkağıtçı muamelesi yapıyorlar. Çalışma koşullarının iyileştirilmesini, işçiye bakış açısının insan gibi olmasını istiyoruz" diye konuşmuştu.
Zonguldak Kozlu kömür ocağında patlama: 8 işçi büyük ihmal sonucunda öldü!
İşçiler başına gelecekleri bilmişti!
Madende galeri açma ve hazırlık işlerini yürüten taşeron Star Madencilik’te çalışan 200 maden işçisi 2011 Haziran ayında yine, ücretlerini düzenli alamadıkları, çalışma koşullarının kötü olduğunu, iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu, gaz maskelerinin bile olmadığını belirterek, "Sonumuz Karadon'da ölen 30 işçi gibi olsun istemiyoruz" demişti. 700 ile bin 200 lira arasında değişen miktarlarda ücret aldıklarını belirten işçiler, 7 yıldır ücretlerinin ya gecikmeli ya da eksik ödendiğini söylemişti.
Maden işçilerinden 35 yaşındaki Ayhan Gökgöz, geçen yıl 17 Mayıs'ta Karadon Müessese Müdürlüğü'nde meydana gelen grizu patlamasında taşeron Yapı-Tek'te çalışan 30 işçinin öldüğünü hatırlatmış, "Bu arkadaşlarımız göz göre göre öldü. Önlemler alınsaydı hiçbir şey olmayacaktı. Biz çalışma koşullarımız iyileşsin istiyoruz. Biz işçi olmak istiyoruz, kölelikten kurtulmak istiyoruz. Yalvarıyoruz yetkililere, Allah için gelsinler görsünler halimizi" demişti. 27 yaşındaki Hüseyin Çelik de "Yetkililer sesimizi duysun. Sonumuz şehit olan madenci kardeşlerimiz gibi olmasın" diye konuşmuştu.
“İnşaat firmasıysanız maden ocağında ne işiniz var?”
Genel Maden İşçileri Sendikası Kozlu Şubesi Mali Sekreteri Tamer Güven ise taşeron firmalarda çalışan madencileri sendikalı yapmaya çalıştıklarını, ancak firmaların, "Biz inşaat firmasıyız" diyerek buna karşı çıktıklarını söylemişti. Güven, "Bu konuda firmalarla mahkemeliğiz. Firma, 'Biz inşaat firmasıyız, sendikalı yapamayız' diyor. İnşaat firmasıysanız maden ocağında ne işiniz var? Gidin inşaat yapın, bina yapın. Biz bu arkadaşlarımızın haklarını sonuna kadar aramaya devam edeceğiz. İlk önceliğimiz iş güvenliğidir. Karadon'da yaşanan faciayı biliyoruz. Şimdi aynı şeyin burada olmasını istemiyoruz. Biz TTK'da taşeron uygulamasına karşıyız" şeklinde konuşmuştu. Taşeron firma yetkilisi Hamit Koç ise açıklama yapmak için yetkisinin bulunmadığını söyleyerek konuşmak istememişti.
(soL-Haber Merkezi)
yoruma gerek yok